Diyet Projesi

Sabah tartıda yükselişe geçtiğimi görünce hemen bir plan yapmaya karar verdim. Aşağıda haftalık planım var. Sebze yerine taze fasulye yazdım ama başka bir sebze de olabilir. Keza et için de köfte yazdım ama başka bir et çeşidi uygulamak da mümkün. Programım ortalama olarak bu şekilde günlük 1500 kal ediyor. Haftada 5 gün spor yapmayı planlıyorum. Kalp hızım malesef biraz fazla olduğundan verdiğim kalori de biraz normale göre fazla. O da arada koşarsam. Yürürsem standarda yakın. Dolayısıyla günlük 500 kalori egzersizden haftalık 2500 kalori harcayacağımı düşünüyorum. Yaş, boy ve kiloma göre ortalama bazal metabolizma hızım 1450 ye yakın. Yani, 24 saat boyunca hareket etmeden durursam yaklaşık harcadığım kalori miktarı bu. E işe geliyorum, gelirken biraz yürüyorum, merdiven iniyorum çıkıyorum vs sanırım bu 1740 kalori civarıdır (1450*1,2).

günlük kalori farkım = (günlük harcadığım kalori + günlük egzersizden gelen kalori) – yediklerimin kalorisi
günlük kalori farkım = (1740 + (2500/7))-1500

günlük kalori farkım = 597 kalori

Eh 1kilo=7700 kalori olduğuna göre, bu durumda 1 kilo vermem için 12 gün gerekiyor. Oy çok fazlaymış. Neyse, ne kadar çok hareket edersem o kadar hızlı gideceğini düşünerek, daha da çok spor yapamayağımı göz önünde bulundurarak demek ki her gün daha hareketli olacağım. 12 günü ancak bu şekilde kısaltmak mümkün sanırım. Tabi bu dediklerimi bir beslenme uzmanına danışmak lazım. Onlar çok daha bilgililer bu konuda.

Ok arkadaşlar, bugün başladım. Programım aşağıda. Sabahtan programım belli olmadığından daha ilk günden öğle yemeği ve kahvaltıyı abarttım ama olsun.

GÜN 1: 71,4kg (kahvaltı sonrası rakam bu. Yarın kahvaltı öncesine bakmak lazım asıl)

Sevgiler

Follow my blog with Bloglovin

Geçen hafta çarşamba günü ilk resmi günümdü verdiğim aradan sonra. Aslında ilk hafta çok daha fazla vermeyi umut ediyordum, su kiloları vs ama olmadı. Olsun. Zaten aslında sürekli dikkat ettiğim için fazladan verilebilecek bir kaç kilo yokmuş demek ki  🙂 Peki nereden nereye gedim ve neler yaptım:

– 28 Mayıs 2014 de, 74 kilo iken, 04 Haziran da 72.9 kiloyum  :))
– Her gün yürüdüm. Ortalama 4km. Cumartesi hariç. Ama onda da pazar günü 7km yürüdüğümden ortalamayı bozmuyor olarak bakıyorum. (not bu arada sabah yürüyüşleri yerine hep iş çıkışı yürüyüşü yaptım)
– Bir önceki postta verdiğim listeleri uyguladım. Her gün akşam yemeğimi işte yedim. Evde hemen hemen hiç bir şey yemedim.

İşte böyle canlar. Umarım bu hafta da süper gider.

ozi xx

Biliyorsunuz, uzun zamandır kilo vermeye çalışıyorum. Verdim, aldım, verdim aldım. Aylarca çabanın sonucu sadece 900gram oldu  :/. Halbuki elimden geldiğince sağlıklı ve dengeli besleniyorum, yüzüyorum, yürüyorum, mutlaka bir şeyler yapıyorum. Ama olmadı olmadı. Bir türlü o adımı atıp düzenli kilo vermeye başlayamadım. Ta ki geçen çarşambaya kadar…

Evet artık gayet güzel kilo veriyorum  🙂  hem de öyle büyük değişiklikler falan yapmadım. Sadece, tek bir fark var: akşam yemek saatimi değiştirmek. Evet aynen öyle. Diyeceksiniz ki tek başına akşam yemeği saati nasıl bu kadar etkiler? Efenim, açıklayıyayım. Malum fazla kilo genelde reaktif hipoglisemi, insülin direnci gibi şeyleri de yanında hediye olarak getirir. Nitekim bende de öyle oldu. Bu durumda da kilo vermek çok daha zorlaşır. Yediklerinize dikkat etmeniz, efenim, yemek saatini asla kaçırmamanız, gi değeri düşük besinler yemeniz ve şekerden uzak durmanız gerekir. Ben de bunların hepsini yaptım. Ama akşam yemeği, ah o akşam yemeği, işten çık, istanbul traifiğinde eve var, kızımı anneanneden al vs derken bir türlü saatli olamadı. En olmaması gereken şey, yani şekerimin düşmesi olayı hemen hemen her akşam yaşandı. Ara öğünler malesef yeterli gelmedi süre uzun olduğu için. Geçen gün diyet koçum olmaya karar veren Gözde ile oturup bütün gün yaptıklarımı ve yediklerimi tek tek konuştuk. Akşam yemeklerini iş yeri çıkışına yerleştirmeye karar verdik. Eh buralarda yemek ye sonra eve git de zor olacağından, saat 6 paydos saatinde önceden hazırlanmış sandviç veya yemeğimi yerimden kalkmadan yemeğe başladım. Ve tata….  🙂 Aylardır 90gram veren ben geçen çarşambadan beri 1,3 kilo verdim  🙂  yaşasıııınn.

Şimdi diyet listemi de sizinle paylaşıyorum. Ama bir farkla, saat 10:30 da 1 küçük golden elma veya 13 kiraz yemeğe karar verdim.

İlk hafta olması sebebi ile bu hafta 2 ye yakın kilo vermeyi umuyorum, sonra anca birer birer verebilirim maksimum. Yaza geç kaldım, bikini diyeti vs diyenlere duyurulur 🙂

Evet bugün de üşenmeden kalktım ve yürüdüm. Bir gün yapabilir miyim derken taaam 3 gün oldu. Açıkçası özellikle bu sabahki yürüyüşüm çok da verimli geçmedi ama olsun. 3 gündür aksatmadan sabah 6’da yürüyüşe gidiyorum, kararlılığımı bozmuyorum, yaşasıınn  🙂 Gittikçe düşen yürüyüş profilimi aşağıda görebilirsiniz. Hele bugün sabah inanılmaz bir yorgunluk hissettim, yürüyüşün ortasında durdum, 1 dakika oturdum. Üstelik de çok daha kısa yürüdüm. Ama sanırım buraya sadece sabah yürüyüşlerini yazmak haksızlık. Her gün akşam da ya Balmumcu’dan Beşiktaş’a yürüdüm, ya Moda içinde yürüdüm. Mutlaka birşeyler yaptım. Belki de günde iki yürüyüş fazla geliyordur. Bir ve tek büyük yürüyüş daha verimlidir. Bilemiyorum. Olsun  🙂 gene de devam ettim.

Yarın sabah ise ilk molamı vereceğim sabah yürüyüşlerine. Haftafa bir gün, yürüyüş veya herhangi bir şey yapmadan dinlenme kararı aldım. Bu hafta erken yorulma sebebi ile hakkımı cumartesi için kullanacağım. Hem geç kalkacağım (geç dediğim 9 dan sonra kalkmak mümkün değil malesef bizim evde), hem de kocaman büüüüyük bir kahvaltı ve film keyfi yapacağım. Sanırım hak ettim. Ayrıca dün iki tane de güzel kitap aldım. Biri bir roman, onu bilahere yazarım. Diğeri ise Alkım’ın geçenlerde çıkardığı Mayo Clinic’in diyet kitabı. Yanında defteri de var isteyenlere ayrı olarak satılıyor. Kitap iyi mi bilmiyorum açıkçası ama bir bakmakta fayda var. Bizim diyetisyen Simge Çıtak’ın metodu ile çok benzettim açıkçası ilk bakışta. Simge tabi ki bir numara bu alanda. Kitabı okuyunca hakkında genel bir bilgi yazarım.

1. gün (sabah yürüyüşü)
mesafe: 4,32km, Ortalama hız: 10:47, harcanan: 191kacl
2. gün (sabah yürüyüşü)
mesafe: 3,64km, Ortalama hız: 11:42, harcanan: 162kacl
3. gün (sabah yürüyüşü)
mesafe: 3,24km, Ortalama hız: 11:13, harcanan: 144kacl

Aylardır sabah erken kalkıp spor yapma hevesindeyim. Ama erken de yatsam, geç de yatsam bir türlü kalkamıyordum. Evimizin çok yakınındaki spor salonuna ise “ya gitmezsem” ana başlıklı tereddütler yüzünden bir türlü yazılamıyordum. Bu arada şirketin yakınındaki otelin gym üyeliği sayesinde malum aylarca yüzdüm ama çok da bir işe yaramadı. Sabah erken kalkıp buraya yetişmekse çok zor. Öncelikle Nil’i okula götürme gerekliliği yüzünden tabi ki. Ayrıca kahvaltıyı geçiştirme fikri de çok hoşuma gitmiyor. Öğlen yapılan spor açıkçası iki ara bir derede çok da bir şeye benzemiyor. Sürekli bir geç kaldım/az çalıştım çatışması. Neyse sonuç olarak sabah çalışmalarını kıvırabilirsem hedefe doğru ilk doğru adımı atmış olurum sanırım.

Evet, kalktım, hemen üzerime eşofmanlarımı çektim, müziğimi aldım ve kapıdan çıktım. Çıkar çıkmaz da bir iki insanla karşılaşınca çok memnun oldum. Herkesin uyuyor olması fikri biraz hoş, biraz can sakıcı çünkü  :). Yaz başlangıcı olduğu için moda sahilde insanlar olduğunu ümit ederek evden fırladım. Bu arada tabi ki müzik dinlemek için telefonumu unutmadım. Bugün mapMyWalk la, spotify eşliğinde yürüdüm. Eğer yarın kalkmayı ve yürümeyi becerirsem bu sefer audible a döneceğim. Kitap dinlemek bazen müzik dinlemekten daha motive edici olabiliyor benim için. Özellikle mesafe uzunsa.

Neyse genel durum ve günün kısa özeti şu şekilde:
Başlangıç kilosu: 74,5kg
Bu sabah kilosu: 73,5kg
Mesafe: 4,32km
Kalori: 191kCal

Evet bu hafta sonu inanılmaz hamarattım. Cumartesi öğlen yemeğine ayrı, akşam yemeğine ayrı misafirlerim vardı. Kaçar çeşit yaptığımı sormayın 🙂 Çok yaptım. Üstelik de çoğunluğu sebze ağırlıklı yemek, salata ve çorbalar. Tamam Cumartesi ve pazar iki ayrı kek de yapıldı ama çocukları da düşünmek lazım değil mi 🙂

Sanırım bu diyet işinin bana en çok yarayan kısmı yemek yapma alışkanlığı kazandırmaya başlaması oldu. Tüm haftasonunu dışarıdan yemek söylemeden geçirmeyeli çok uzun zaman olmuştu.

Bu arada o kalabalıkta fotoğraf çekmeyi atladım ama hemen bir iki ipucu vereyim: Daha önceden sofra’dan patlıcan salatası tarifini paylaşmıştım. Bu sefer içine bir de zeytin salatası ekledim, nefis oldu. Brokoli çorbasını mısır, bezelye, havuç ve mısırla denedim. Mısırlar yüzünden sonra bir de süzmem gerekti değmedi. Pazar günü çorbayı bu sefer brokoli ile tekrar yaptım. Ama deney yapmaya bayıldığım için bu sefer tereyağı yerine zeytinyağı ile yaptım. Çok tatlı olmaması için bu sefer havuç koymayayım dedim ama sonucu çok beğenmedim açıkçası. Hemen bir havucu çok küçük doğrayıp tekrar çorbaya kattım. Bu şekilde soradan eklenince çok tatlı olmadı. Daha değişik bir çorba olmuş oldu. Ben bunu da beğendim. Tavsiye ederim.

Cumartesi fotoğrafını çekmeyi unuttuğum için en çok üzüldüğüm şey ise mantarlı kabak. Onun tarifini de burada verecektim. Hem basit, hem pratik, hem de sağlıklı ve lezzetli.

Umarım sizin de haftasonunuz süper geçmiştir.

sevgiler, ozi

Özel günlerde insan biraz raydan çıkabiliyor. Hele de haftasonuyla birleşince. Dolayısıyla bugün kilo falan yazmıyorum  🙂 Hemen toparlanmaya geçeceğim umarım.

Sevgiler,